Yazmak Hapishane Cezası Değildir.

"Bu nedir yazmak mı yoksa hapis cezası mı?"

Yazarken birden 'Bunu yazarsam A yine yanlış anlar mı?', 'B de yine yazımı beğenmezse ne olur?' gibi endişeleriniz oldu mu? Ya da başka herhangi bir endişe.

Yaratıcılık süreci sayısız 'ya da' ile doludur. Kendi sesleriyle değerli hikayelerini ortaya koymak isteyen yaratıcıların zihinleri, bazen dışarıdan gelen bakış açıları ve değerlendirmeler karşısında tereddüt eder.

Ancak gerçek bir eserin ortaya çıkabilmesi için, hapis cezası gibi düşüncelerden ve durumlardan kurtulmak gerekir.

Yazı ile servet ve şöhret elde etmek istiyorsanız, elbette okuyucuyu düşünmeniz gerekir. Ancak mantıksız eleştirilerin ve yazmayı engelleyen kınamaların hepsini kaldıramazsınız. Dahası, yaratıcılık özgürlüğü arayan bir eylemdir ve kendi başına değerlidir, bu nedenle her zaman yaratıcılık özgürlüğünü korumamız gerekir.

Başkalarının görüşlerini dile getirmek iyidir. Ancak ne kadar düşünürseniz düşünün, o görüşten içsel bir rahatlama veya karşı tarafa duyulan bir minnettarlık hissi hiç yoksa? Bir kez daha düşünmeniz gerekir.

• Keskin eleştiriler bile doğruysa, eseri yaratan kişiye içsel bir rahatlama sağlar. -Julia Cameron
  
  
  
  
  
• Yararsız eleştiriler acı verici bir his verir. Bu tür eleştiriler utancı körükler ve içeriği belirsiz, kişisel saldırgan, yanlış ve kör edicidir. Bu tür sorumsuz eleştirilerin tekrar gözden geçirilmesi gerekmez. -Julia Cameron

<Sanatçı Yolu>(The Artist's Way) ile büyük beğeni toplayan Julia Cameron da sorumsuz eleştirilerin tekrar gözden geçirilmeye değer olmadığını belirtti.

Düşündüğümüzde öyledir. Yazımı değerlendirme hakkı olmayan birinin rastgele söylediği sözlerde ne gibi bir değer olabilir ki? İyi olmamı istediği için içtenlikle söylemiş de değildir ve yazının ne tür bir içeriğe ve değere sahip olduğuna, derinliğine hiç bakmamıştır. (Dahası, dünyada başkalarını aşağılayarak kendi benlik saygısını tatmin eden insanlar da vardır.)

Bir sözün ruhu uyandıran bir güce sahip olduğunu biliyor musunuz? Bazen mücevherden daha değerli görülen sözler vardır. İşte bu nedenle sözün gücü her şeyden önemlidir.

Çevrenizde yazınız hakkında keyfi olarak hüküm süren biri var mı? Yazan kişi için, birinin kontrolsüz sözleri gözetim altında gibi bir baskı hissi yaratabilir ve zoraki eleştirilerle ruh halini bozabilir. Bu nedenle, kendi yaratıcılık çalışmalarına faydası olmayan, kasıtlı olarak engelleyici gibi görünen sözlere nazikçe hayır deme hakkı vardır.

Bir sözle büyük bir yara açabileceğimizi veya tam tersine büyük bir teselli verebileceğimizi unutmayalım. Yaratıcılık yolculuğumuz daha fazla cesaretlendirmeye ve anlayışa ihtiyaç duyar. Çevremize olumlu enerji verebilecek insanları yanımızda bulunduralım ve onların sıcak sözlerine kulak vererek yaratıcılık yolunda ilerleyelim.

• Deneyimsiz ve acımasız eleştirmenler, eserin iyi bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olmak yerine onu öldürebilirler. -Julia Cameron
  
  
  
  

Özenle yazılmış bir eseri ve kendi yaratıcılığımızı yok olmaya terk etmemeliyiz. Yaratıcının kendini savunma hakkı vardır. Tüm eleştiri ve görüşleri görmezden gelmemiz gerektiği değil, doğru eleştiriyi bulmamız ve ortaya koymamız gerektiği anlamına gelir. Ne zaman eleştiriye ihtiyacımız olduğunu ve kimin eleştirisinin uygun olduğunu anlama yeteneğini geliştirmeliyiz.

Gerçekten berbat bir yazı yazmış olsanız bile sorun değil. Çünkü bu, bir sonraki yazı için mutlaka gerekli bir basamak olacaktır. Yaratıcılık çalışmaları baştan beri mükemmel olamaz. Mükemmel görünen kişiler yüzlerce, binlerce kez çaba sarf eden kişilerdir. Berbat olsun ya da olmasın, eser eser biriktirme çabası daha önemlidir.