Yazmak İçin Aptallarla Tartışmayın

Böyle şeyler mi hoşuna gidiyor?
Bu nasıl bir hayal?

Önemsiz gibi görünen ama iyi düşünülünce oldukça saygısızca sözler vardır.

Böyle şeyler mi hoşuna gidiyor diye sormak, basit bir merak olabilir ama aynı zamanda alaycı da olabilir. İkincisi, böyle şeylerin neden hoşuna gittiğini anlamadığını, seni garip bulduğunu ima eder. Sevdiğin şeyi başkasına anlatmak zorunda değilsin, bu yüzden böyle biriyle karşılaştığında, 'Evet' diyerek geçiştirmen yeterli olur.

Ve bu nasıl bir hayal diye sormak, bunun neden hayal olduğunu bilmediği için açıklama yapmanı istemektir, ancak bu soruya da cevap verme zorunluluğun yoktur. Zaten cevap versen bile anlamayacak ve büyük ihtimalle sadece kendi söylemek istediklerini söyleyecektir.

Bazen başkalarının yazdığı metinlerin türü veya yönü hakkında karışan tiplerle karşılaşıyoruz. Birisi için roman en iyisi olabilir, bir başkası için deneme en iyisi olabilir. Yine bir başkası için web romanı, dizi senaryosu en iyisi olabilir. Herkesin kendi zevki vardır.

Herkesin okumak istediği ve yazmak istediği metinlerin yönü farklı olması garip değildir. Yazıyı gerçekten seven biri, türe bakmak yerine şu anda yazdığı yazıya odaklanır. Bazen geri bildirime ihtiyaç duyulabilir, ancak gereksiz yere kendi düşüncelerini dayatan tiplerle karşılaştığında, 'Haklısın' diyerek geçiştirmek daha rahatlatıcıdır.

Kendi kriterlerine uymayan şeyleri sorgulayan insanlardan dolayı stres yaşamak, duygusal enerji tüketimi açısından çok ağır bir durumdur. Başkalarını ikna etmek için harcayacağınız zamanı yazı yazmaya ayırmak daha doğrudur. 'Görmezden gel' (görmemezlikten gel) diye bir söz de var değil mi?

▶ Mutluluk, kişinin kendi kişiliği ve yeteneğine uygun olarak çabalamak suretiyle elde ettiği memnuniyet duygusudur. Bunun için ulaşmak istediği hedefler arasında kendine uygun olanı, sadece kendisinin yapabileceği şeyi ve sadece kendisine keyif veren şeyi bilmelidir. Kişiliğine uygun bir iş bulmak ve doğru seçimi yapmak, mutluluğa giden yolun en önemli başlangıç noktasıdır.

-Kang Yong-su, Kırk Yaşında Okunan Schopenhauer

※Görmezden gel: Aptala yem verme