En Kötü İnsanla Karşılaşmak, İyi Yaşadığınızın Kanıtıdır

Son zamanlarda 'çok kötü!' dedirten biriyle karşılaştınız mı?

Şimdiden tebrik ederim. En kötü insanlarla karşılaşmak, sizin çok çalıştığınızın ve iyi yaşadığınızın kanıtıdır. En kötü insanlar, çok çalışan insanları kıskandırır.

"Yaratıcı bir insan olmak için yapılması gereken bir diğer şey de, ruhunuzu çalan kişilerin tuzağına düşmemektir."
-Julia Cameron

En kötü insanlar. Herkesin en kötü insan tanımı farklı olacaktır. Bu yazıda, başkalarının hayatını altüst eden insanlardan bahsetmek istiyorum. <The Artist's Way>’de başkalarının hayatını altüst eden kişilere 'ruhunuzu çalan kişiler' denir. Yani, ilişkiyi kestiğiniz anda mutlu olduğunuz türden kişilerdir diye düşünürseniz daha kolay anlayabilirsiniz.

Aşağıdaki 10 özelliği okurken aklınıza birisi geliyorsa, bu kişinin son zamanlarda ruhunuzu çalıyor, zamanınızı, paranızı ve duygularınızı boşa harcatıyor diye düşünmenizde hiçbir sakınca yoktur.

1. Ruhunuzu çalan kişiler sözlerini bozar ve planlarınızı altüst eder.

2. Ruhunuzu çalan kişiler özel muamele bekler.

3. Ruhunuzu çalan kişiler sizin durumunuzla pek ilgilenmez.

4. Ruhunuzu çalan kişiler zamanınızı ve paranızı boşa harcatır.

5. Ruhunuzu çalan kişiler insanlar arasında fesatlık çıkarır.

6. Ruhunuzu çalan kişiler başkalarının kusurunu bulmada uzmandır.

7. Ruhunuzu çalan kişiler drama yaratır.

8. Ruhunuzu çalan kişiler kendi programı dışında kalan her şeyi görmezden gelir.

9. Ruhunuzu çalan kişiler düzeni sevmez.

İstemeden de olsa ruhunuzu çalan insanlarla karşılaşırız. Benim de böyle bir deneyimim oldu. Karşımdaki kişi sözünü bozmuş ve planlarımı altüst etmişti.

"Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş."

Karşımdaki kişi bunu yanlış anlaşılma olarak nitelemişti, ancak bu bir yalancılıktı. Yalan söyleyip de bunu yanlış anlaşılma diye nitelemek, kendi hatalarını örtbas etmek için miydi acaba? Yalanın neden yanlış anlaşılma olarak nitelendirildiğini hala anlamıyorum.

"Son zamanlarda ~ yapıyorum, çok meşgulüm."

Meşgul olmayan insan nerede? Her birimiz farklı bir meşguliyetin içinde yaşıyoruz. Başka bir işe başlamış olmasının, özel muamele görmeyi haklı çıkardığına inanmak gerçekten şaşırtıcıydı. Neden her şeyi anlayışla karşılamak zorundayız ki? Anlayış, karşılıklı saygıya dayanmaz mı?

Doğrusu, bu özel muamele isteği, başkalarının durumuyla pek ilgilenmedikleri için ortaya çıkıyor. Kendi programları dışında kalan her şeyi görmezden geldikleri için sadece kendi görüşlerini öne sürebiliyorlar.

Başkaları yüzünden zaman ve para kaybı yaşamak kimin hoşuna gider ki? Ancak, böyle durumlarda akıllıca davranmamız gerekir. Eğer karşı tarafa maddi veya manevi bir bedel ödemişsek bile, daha fazla zaman kaybetmemek için akıllıca bir karar vermeliyiz.

"Artık ruhunuzu çalan kişilerle acı verici bir tango dansı yapmayın. 'Bu kişi yüzünden ölüyorum' diye düşünüyorsanız, kendinize şu soruyu sorun: Acaba bu kişiyi kullanarak yaratıcı çalışmalarımı erteliyor muyum?"

-Julia Cameron

Julia Cameron’ın dediği gibi, ruhunuzu çalan kişiler yüzünden yapmanız gereken şeyleri yapamaz ve acı verici bir tango dansı yapamazsınız.

Dahası, <The Artist's Way>’e göre başkalarının ruhunu çalan kişiler, kendi yaratıcılıkları tıkanmış kişilerdir. Başkalarının yaratıcılığının ortaya çıkmasını engellerler.

"Kendi yaratıcılıklarını uyandırmaya cesaret edemeyenler, başkalarının yaratıcılığının ortaya çıkmasından hoşlanmaz ve kıskançlık ve tehdit hissederler."

-Julia Cameron

Ruhunuzu çalan kişiler içten içe bunu bilirler. Kendi yaratıcılıkları tıkanmıştır ve başkalarının yaratıcılığını uyandırmak onlar için büyük bir tehdit ve kıskançlık sebebidir. Bu ne demek oluyor? Böyle bir şey düşünebilirsiniz, ancak başkalarının başarılı olmasını istemedikleri için kendi çıkarlarına uygun şekilde durumu altüst ederler.

"Nazikçe, ancak kesin ve kararlı bir şekilde davranmalısınız."

-Julia Cameron

Hayatta ruhunuzu çalan insanlarla karşılaşmak pek de şaşırtıcı bir şey değil. 'Şu an yorgun olmam, geliştiğimin kanıtı' sözü gibi, çok çalıştığınızda böyle insanlarla karşılaşmanız, o kadar da hayalinizin peşinden koştuğunuzun bir göstergesidir.

En kötü insanlarla karşılaştığınızda, neden böyle bir insanla karşılaştığınıza dair umutsuzluğa kapılmayın ve bunu gelişiminizin itici gücü olarak kullanın. Çok uzak olmayan bir gelecekte, sizin de kendi kişisel deneyimlerinizi anlatan bir deneme (ya da roman, çizgi roman vb.) yazarken, bu sizin için eğlenceli bir anı olacak.

<The Artist's Way>’i okuyup yaralarımı iyileştirdiğim deneyimimin, bir başkasına küçük de olsa bir faydası olmasını umarak yazımı sonlandırıyorum.

▶ Ruhunuzu çalan kişiler dramaları sever. Dramalarda olduğu gibi, her zaman kendileri başroldedir. Çevresindeki insanlar, onun kaprislerine göre hareket eder ve onun ipuçlarını, sahneye giriş ve çıkış sinyallerini alır.

▶ Ruhunuzu çalan kişilerin itici gücü, gücün kökenindedir ve her türden insan, sömürülen ve enerjisi emilen bir enerji kaynağı rolünü üstlenebilir. Ruhunuzu çalan kişiler, hemen hemen her durumda, hemen hemen her sanat biçiminde bulunabilir. Şöhret onları böyle yapmış olabilir. Güç kaynaklı oldukları için, güç kaynağı ne olursa olsun böyle bir insanı ortaya çıkarabilir.

-Julia Cameron, <The Artist's Way>’den