Şafak vaktinin dinginliği, hiçbir şeyle değiştirilemeyecek kadar değerli bir zamandır.

Kendi dünyanızda kaybolup güne başlamadan önce iç huzurunuzu bulmak ve bireysel büyümenizi gerçekleştirmek için altın gibi bir zamandır. Aslında, gözlerinizi açtığınız andan itibaren altın bile olsa daha değerli bir zaman diyebiliriz.

Kişisel olarak, şafak vakti insanların etkileşiminden, özellikle de Kakao Talk veya Instagram gibi sosyal medya hizmetlerinden uzak kalmayı tercih ediyorum. (Kendiliğinden oluşturulan veya katıldığım gruplar istisnadır.)

Kakao Talk dahil olmak üzere her türlü mesajı ne zaman göndereceğiniz kişisel tercihinizdir. Rahatsız edici saatlerde alarmları kapatmak da mümkün olduğundan, mesajları ne zaman göndereceğinizi önemsemiyorum. Ancak, özellikle yalnızlığı yaşayabileceğiniz en değerli zamanda, şafak vakti ve hatta SNS'ye bakmanızı istemek anlaşılması zor bir davranıştır.

"Son zamanlarda şafak vakti tamamen mahvolmuş durumda."

Benim gibi şafak vakti keyif alan A Hanım. Bir gün bana dertlerini anlattı. Yeni tanıştığı birinin şafak vakti sık sık iletişime geçtiğini söyledi.

A Hanım başta bu iletişimden hoşlanmıştı. Ancak zamanla gereksiz sohbetler artmaya başladı ve öğüt verir gibi söylenenler de eklenince yükünün ağırlaştığını söyledi. Sonunda A Hanım, o kişiye nazikçe sınır koydu ve şafak vakti yeniden yalnız gibi geçirmeye çalıştı.

"İletişim kurmamak üzüyor."

Ancak, bir süre sonra o kişiden incindiğini duydu ve A Hanım onu şafak vakti arayarak konuşmak zorunda kaldı.

O gün A Hanım yine anlamsız şeylerle zaman kaybetti ve yapması gereken işlerin yarısını bile bitiremedi. Bu durum böyle olunca, şafak vakti uyanmak bile acı vermeye başladı.

Bu şekilde, hayatımız boyunca insanlardan mantıksız talepler alıyoruz. Hatta A Hanım'ın tanıdığı gibi, incindiğini söyleyerek duygusal yaraları açan insanlar da var.

Karşı tarafın mantıksız isteklerine ne kadar katlanmalıyız?

Ben de duygusal yaralarını açan bir insanla karşılaştım. Başta ona karşı kendimi kötü hissettim. Ona zarar veriyormuş gibi hissettiğim için içimde bir rahatsızlık vardı.

Ancak Duygusal yaralarını açarak isteklerini kabul etmem için zorlayan birinin gerçekten bana saygı duyup duymadığını ve ben onun umrunda mı olduğumu iyi düşünmem gerek.

A Hanım, tanıdığına birkaç kez kendi zamanına ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ancak o kişi bunu hiç umursamadı. İletişimin bu kadar tek taraflı olması mı gerekiyor? Buna iletişim denebilir mi? Peki, boşa harcanan şafak vakti ve odaklanma yeteneği kimin tarafından telafi edilecek?

Kendi zamanımızı kaybedersek, gerçekten kaybeden tek kişi biz oluruz.

Değerli zamanımızı koruma hakkımız var. Özellikle A Hanım'ın durumu değilse bile, karşı taraf duygusal yaralarını açarak mantıksız isteklerde bulunduğunda, bunu reddetme hakkımız var.

Kurban olanlar her zaman başkalarına zarar vermemeyi düşünür. Duygusel olarak incindiğini söyleyerek, karşı taraf sizi manipüle edebilir. Bağımsız hareket etmeye çalıştığınızda veya kontrolü ele geçirmek istediğinizde bunu ustaca kullanırlar. 'Duygusal yaralar'ın %95'i gerçek yaralar değil, kurban stratejisinde kullanılan malzemedir.

-Wayne Dyer, Herkesin Sevgi Görmesine Gerek Yok

Yanınızda, hayır dediğinizde duygusal bir gerekçe sunarak aşırı isteklerde bulunan biri var mı? O zaman bu, sizi manipüle etmek ve kendi istedikleri gibi kontrol etmek için duygusal yaralarını açmaya çalışıyor olabilir.

Biz kendimiz için iyi yaşamak için saçma istekleri reddetmeyi öğrenmeliyiz.

Karşı taraf için biz onu üzen insanlar veya önemsiz bir şey için hassas davranan insanlar olabiliriz, ancak bunu umursamamalıyız. Kendimiz için kötü bir seçim yapmaktan daha iyi, onu üzecek bir seçim yapmamız gerekiyor. Çünkü kendimize karşı kötü bir seçim yapmak, mutluluğumuzdan çok daha fazla şey kaybettirir.